Günümüzde yönetim sistemleri artık sektörel bazda belirginleşen talep ve beklentilerin artması ile ihtiyaç haline geldi. Yöntemler kurumların çoğu zaman alışılagelmiş şekilde organize olmalarına sebep olur. Yönetim sistemleri ise her kurumun kendi iş süreçlerine göre koordine olması sonucunda katma değer sağlar.

Bir kurumun yönetim sistemi, referans alınan herhangi bir kural ve standarda göre oluşturulduğunda kurum dinamikleri ve kurum kültürüne etki eden birçok etken ele alınmalıdır. Kurumun sosyal ve politik çevresi, tesisin kurulu bulunduğu bölge, bu bölgedeki kültür, yasal yönetmelik ve esasların analiz edilmesi büyük önem arz eder.

Sektörümüzdekilerce iyi bilinen PESTLE analizi denilen bu değerlendirme neticesinde, günümüz kalite yönetim sistemi temel yaklaşım standardı olan ISO 9001 istekleri ele alınmalıdır. ISO 9001 standardının temelinde yer alan ” Kalite Yönetim Sistemi kuruluşların stratejik bir kararı olmalıdır” ibaresi aslında işin özünü bize anlatıyor. Her kurum en basta içsel hafızasındaki güçlü, zayıf yönlerini, dışsal etkilerindeki fırsat ve tehditleri analiz ederek stratejik amaç ve hedeflerini belirlemeli ve en üst kademeden en alt kademeye kadar topyekûn harekete geçmelidir.

Aksi takdirde kalite belgesi olan ancak, çalışma ruhsatının gerekliliğinin farkında bile olmayan organizasyonların var olduğuna şahit olabiliyoruz. Çalışma ruhsatı demişken her kurum yasal statü gereği, daha kurulduğu asamadan itibaren, ürün ve hizmet çevrimi gereği kendi iş süreçlerine yönelik olarak yasal gereksinimlerini sağlamalıdır. İş yeri açma ruhsatlandırma çalışması ile başlayan bu evrim, sırası ile iş kanunu, iş sağlığı ve güvenliği gereği çalışmalara kadar uzanacaktır. Gerekliliğinde ruhsatlama çalışmalarında, çevre kanunu ve buna bağlı birçok yönetmelikte kurumun yönetim sisteminin organizasyonunda temel alınacak kıstasları doğurabilmektedir.

İş bu noktaya geldiğinde gerek ISO 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, gerekse ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Standartlarına göre yönetim sisteminin entegre edilmesi ile koordinasyondan ve süreklilikten bahsetmiş olabiliriz.

Özellikle temel yaklaşım standardının yanı sıra otomobil üreticileri taleplerinin yer aldığı ISO TS 16949 otomobil üreticileri ve servis sağlayıcıları için Kalite Yönetim Sistemleri teknik şartnamesi bu özel disiplinin ihtiyaçlarının ne şekilde koordine edileceği konusunda bize önemli bilgiler veriyor. Bunun yanı sıra insan tüketimi odaklı üretilen gıdaların güvenli halde sunulması ile ilgili oluşturulan yasal beklentiler ışığında ISO 22000 – PAS 220 / FSSC 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Standartları da esas alınan yönetim sisteminin gerekliliklerini ortaya koymaktadır. Standarda bağlı organize olma ve kurumun koordinasyonu içerisinde genel kurum yönetimi gereği ihtiyaç duyulan; Finansal Kontrol Sistemleri, İnsan Kaynakları Yönetim Sistemleri, Toplam Verimli Bakım Yönetim Sistemleri gibi uygulamalar bu organizasyonun bir parçası olduğunda, bizler iyi organize olmuş ve geleceğini garantiye almış kurumsal yapılardan bahsetmiş oluruz.

Kalite, kurumlar için sadece sistemsel bir süreç değil kurumun çalışanına ve topluma bakış açısını, vizyonunu gösteren itibarına direkt katkı sağlayan bir olgudur. Kurum üretiminde, sistemlerinde, hizmetlerinde ve yönetiminde kaliteyi yakalamak için tüm bu süreçlerde ortak hareket etmeli ve birbirine entegre olarak devam ettirebilmelidir. Aksi takdirde kalite belgesi olup nitelik kazanamamış organizmaların gelişimini sürdürmesi imkansızdır.

Eğitimlerimiz;